Giriş - İletişim


 
 
 
 
 



Hakan Yurdakuler


Hakan anma videoları
Hakan için hazırladığımız video
Resimleri
Yeni Resimleri
(Mehmet Özer Arşivi)
2008 Ziyareti
2009 Ziyareti
2010 Ziyareti

Derkenar:
SBF ÖĞRENCİSİ HAKAN YURDAKULER, 8 NİSAN 1976’DA ÖLDÜRÜLDÜ

12 Nisan 2008


Hakan’ı ve onu öldüren faşistleri unutmadık!

Geçtiğimiz hafta Akdeniz Üniversitesi’nde devrimci öğrencilere saldıran “ülkücüler”in görüntüleri, hemen herkesin tüylerini ürpertti. Nasıl ürpermeden seyredilebilirdi ki o eli satırlı, sopalı saldırganlar? Nasıl ürpermeden seyredilebilirdi ki o “Kurtlar Vadisi”nden fırlamış siyah takım elbiseli, eli silahlı adam?
Olaydan sonra devrimcileri hedef gözeterek ateş eden bu alnı kılıç dövmeli, sakallı saldırganın Antalya MHP binasında çekilmiş görüntüleri yayınlandı. Her zamanki gibi “tanımıyoruz” dediler… Sonra bazı gazeteler ve televizyonlar olayı bir “kız meselesi” olarak verdiler. Söz konusu “ülkücü”, evli olduğunu ve olayın bir “kız meselesi” olmadığını açıkladı. Olay elbette “kız meselesi” değildi. Bir süredir, ülkenin diğer üniversitelerinde olduğu gibi faşistlerin ellerinde sopalar, satırlar ve silahlarla devrimci öğrencilere saldırmasıydı. Tıpkı geçmişte olduğu gibi…
Olayın hemen ardından “Biz bu filmi görmüştük!” beyanatları verilmeye, yazıları yazılmaya başlandı. Sahi, siz hangi filmi görmüştünüz? Gördüğünüz film 1980 öncesi faşist saldırıların, katliamların olduğu filmse onu biz de gördük ama sizin anlattığınız gibi değildi. O değil mi? Değilse, artık şu kimsenin inanmadığı “Geçmişte sağ ve sol kavgasına katılanlar kullanıldı…” teranesi bir kenara bırakın!
Devrimci öğrencilerin üzerine iki şarjör kurşun boşaltan, uyuşturucu bulundurmak, taciz gibi suçlardan da daha önce kaydı bulunan “Kurtlar Vadisi” özentisi Ömer Ulusoy yakalandı. Yakalandıktan sonra gazetecilere: “Pişman olacak bir şey yapmadım. Vatan sağolsun” demeyi ihmal etmedi. “Yavrukurt” Ömer, “kahraman” olma yolunda hızla ilerliyor!

Olayın ardından devrimci öğrenciler, demokratik kitle örgütleri saldırıyı kınadılar.
Saldırıyı kınayanlar arasında Mülkiyeliler Birliği de vardı. Basında fazlaca yer verilmeyen Mülkiyeliler Birliği Yönetim Kurulu imzalı basın açıklaması şöyleydi: “Bu tür saldırıları sıkça yaşamış, bu saldırılarda öğrencilerini yitirmiş bir fakültenin mezunları olarak o dönemde yaşadıklarımız toplumsal, kurumsal ve kişisel belleğimizde silinmez bir yer edindi. Saldırıları ve saldırılarda yitirdiklerimizi o nedenle hiç unutmadık. Onları anmaya, anılarını, yaşatmaya çalıştık, çalışıyoruz. 8 Nisan 1976‘da, yani bundan tam 32 yıl önce, aynı Antalya’da yaşananlar gibi, ‘öğrenci görünümlü’ bir grup eli kanlı faşist SBF öğrencilerinin üstüne hedef gözeterek ateş açtı. Okulumuzun bahçesinde bir arkadaşımızı, Hakan Yurdakuler’i yitirdik, iki arkadaşımız da saldırının izlerini ömürleri boyunca taşıyacak şekilde yaralandı.”

“RAHATSIZ EDEN SAĞCILAR DEĞİL”
Hakan Yurdakuler’in öldürüldüğü yıla geri dönüp olanları hatırlayalım. Yıl 1976… Ülkeyi “I. Milliyetçi Cephe” hükümeti yönetmekte. Hem de ne yönetme!.. 1976 yılı faşist terörün tırmanmaya başladığı yıl olarak geçecektir tarihe. “Milliyetçi Cephe”, 1975 yılında sağ partiler tarafından kurulan bir koalisyon hükümetidir. Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi, Cumhuriyetçi Güven Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin kurduğu hükümette; Demirel başbakan olurken, Necmettin Erbakan, Turhan Feyzioğlu ve Alparslan Türkeş başbakan yardımcısı olur.
1974’te başlayan faşist saldırılar, 1975’te artarak sürdü. O yıl, 34 kişi yaşamını yitirdi ve bu cinayetlerden sadece üçünün faili yakalandı. 1976 yılında ise 109 kişi olaylarda yaşamını yitirecekti.

Ahmet Kahraman “Devr-i Süleyman” isimli kitabında, Başbakan Süleyman Demirel ile Milliyet gazetesi genel yayın yönetmeni Abdi İpekçi’nin 23 Haziran-24 Temmuz 1976 tarihleri arasında yaptığı söyleşilerden söz eder. İşte, bu söyleşiden üç yıl sonra faşist katiller tarafından öldürülecek olan Abdi İpekçi’ye, okulları basıp, devrimcileri öldüren “ülkücüler” hakkında Demirel’in söyledikleri:

“Demirel- Bugün sağ tedhişçi diye bir şey yoktur Türkiye’de. Sol tedhiş vardır. Yani sağ terörist diye bir grup yoktur.
İpekçi-Adam öldüren yok mu?
Demirel- Efendim karşılıklı çatışmalar oluyor. Onlar ayrı.
İpekçi- Okullarda sınıf basıp adam öldüren sağcılar…
Demirel- Mekteplerde bir takım çatışmalar var. Çatışmalar, karşılıklı çatışmalar…
İpekçi- Okul dışında adam öldürme olaylarında sağ…
Demirel- Hiçbir tane yoktur.
İpekçi- Yoktur diyorsunuz…
Demirel- Evet… (…)
İpekçi- Yani okulda sınıfa girip cinayeti işleyenleri, yolda pusu kurup adam vuranları tedhişçi saymıyorsunuz…
Demirel- Ne sayarsanız sayın onlar suç. Cinayet işleniyor.
İpekçi- Yani?
Demirel- Devleti devirmek için yapıyor değil o. Ben şunu söylemek istiyorum: Türkiye’yi rahatsız eden sağcılar değil. Türkiye’yi rahatsız eden solcular ve komünistlerdir.” [1]

“Bana milliyetçilerin cinayet işlediklerini söyletemezsiniz…” sözüyle tarihe geçen Demirel, “sağcıları” korumayı iktidarları boyunca hep sürdürdü.
Hakan Yurdakuler cinayetine gelince… Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF), 8 Nisan 1976 günü faşistler tarafından basılır. Okul kapısının önünde üçüncü sınıf öğrencisi Hakan Yurdakuler ve iki arkadaşı vurulur. Hastaneye kaldırılan Hakan Yurdakuler’in ölümü üzerine faşist saldırıyı protesto eden devrimci gençler, Kurtuluş Meydanı’nda toplanırlar. Polisle devrimciler arasında çatışma çıkar. Üç saat süren çatışmada polisin devrimcilerin üzerine ateş açması sonucu Esari Oran ve Burhan Barın isimli iki devrimci öğrenci öldürülürken, 20 devrimci de yaralanır…
Başbakan Demirel, olaylar üzerine şu açıklamayı yapar: “Olaylar bizi derin derin düşündürüyor…” Demirel, “derin derin düşünürken”, 11 Nisan’da MHP genel başkanı Türkeş, bir yandan SBF öğretim üyelerini suçlarken bir yandan da “ülkücüleri” över: “Ülkücüler devlet güçlerine yardımcı oluyor!”
Hakan Yurdakuler’in Milli Birlik komitesi üyesi ve senatör olan babası Muzaffer Yurdakuler cinayetten sonra gazetelere: “Bu, bizim ailemizin kaderidir. Babam da Mustafa Kemal’in izinde bir subay olduğu için Kurtuluş Savaşı’nda Konya’da gericilerin çıkardığı Delibaş İsyanı’nda komünistlikle suçlanmış ve gözümüzün önünde vurulup şehit edilmiştir. Ben o zaman 5 yaşındaydım” şeklinde demeçler verir. Muzaffer Yurdakuler, katillerin peşini bırakmaz ve olaydan sonra yakalanan katillerden Davud Haskırış 24 yıl hapse çarptırılır…
Ülkücü değil Devrimci!..
Eğer hatırlarsanız, Hakan Yurdakuler’in bu ay ismini Mülkiyeliler Birliği’nin basın açıklamasından önce de duyduk. “Hatırla Sevgili” isimli dizide 1976 yılındaki olaylar sıralarken Hakan Yurdakuler, ne yazık ki “ülkücü öğrenci” olarak verildi. Cuma günü yayınlanan yeni bölümde bu hata için bir “özür yazısı” yayınlandı. Faşistler tarafından öldürülen Yurdakuler, yanlışlıkla “ülkücü” olarak gösterilmişti. Ne acı… Bu pek çok kişiyi belki rahatsız bile etmedi. Ancak Yurdakuler’in arkadaşları unutamadıkları arkadaşları için bir kez daha üzüldüler. Bu dizide yapılan ilk “yanlış” değildi. Daha önce de Deniz Gezmiş’in idam sahnesinde, Deniz Gezmiş’in son sözleri “eksik” aktarılmıştı ekranlara…
Hakan Yurdakuler’i arkadaşları unutmadı. Mülkiyeliler Birliği yayınladığı bildiride onu şu satırlarla anıyorlardı: “Hatırla Sevgili’de dönemin devrimci mücadelesi ve bu mücadelede yer alan insanlara ilişkin ‘hata’lara 4 Nisan akşamı bir yenisi eklenerek, SBF öğrencisi Hakan Yurdakuler’e katledilen ‘ülkücü öğrenci’ olarak yer verilmesi, onların anılarının yaşatılması konusundaki çabamızın haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur.”
Hakan Yurdakuler’i unutmayanlar arasında Mülkiyeliler’in yanı sıra SBF Öğrenci Derneği üyeleri de var. O cehennem yıllarını anlattıkları SBF-DER sitesinde, Hakan Yurdakuler’e tıpkı yüreklerinde olduğu gibi özel bir yer ayırmışlar. “http://sbfder.com.” adresindeki sitede Hakan Yurdakuler’e ve cenaze törenine ait fotoğraflar yer almakta. Fasit saldırıları “sağ sol kavgası” olarak görmeyen, arkadaşlarını unutmayanların eline, diline sağlık!..
Geçen yıl, SBF’de 1976-1980 yılları arasında öldürülen SBF öğrencileri Hakan Yurdakuler, Hakan Şenyuva, Ali Fuat Okan, Şevki Kobal, Mehmet Adil Olcay ve Bahrin Gülpınar anısına yaptırılan “218 No’lu” dersliğin açılışına katılan ve sol yumrukları havada saygı duruşunda bulunan devrimci arkadaşlara da selam olsun…
[1] Ahmet Kahraman, Devr-i Süleyman, Sel Yayıncılık, 1993.

***
HAKAN YURDAKULER’İN OKUL ARKADAŞI
YUNUS IŞIN ANLATIYOR: Hakan, Beşir ve Fatma vurulmuştu…
Hakan Yurdakuler’in okul arkadaşı Yunus Işın, SBF-DER’in internet sitesine yazdığı “Anılar” başlıklı yazıda, cinayeti ve sonrasını anlatıyor…

1975 Boykotu’nda pek çok arkadaşımız gözaltına alındı. Mamak Cezaevi’nde kaldılar ve Ankara dışına sürgüne gönderildiler.
Hakan Yurdakuler arkadaşımızda Mamak’ta kalmış ve sürgün kararı (Sanırım Çankırı’ya) çıkmıştı. Hakan, Milli Birlik Komitesi Üyesi Muzaffer Yurdakuler’in oğlu idi. Hakan gerek, Mamak gerek sürgün konusunda, kendisine diğer arkadaşlardan ayrı bir uygulama yapılmamasını, böyle bir girişimde bulunulmamasını istediğini ailesine iletmişti. Çok sevdiğimiz bir arkadaştı. Ne yazık ki 8 Nisan 1976’da faşistlerin Siyasal’a saldırısında vuruldu.
O gün, polis okulun etrafını sarmış içeri giren herkesi tepeden tırnağa aramıştı. Daha sonra polis ortadan kaybolmuş, okuldan dışarıya çıkan arkadaşlarımız faşistler tarafından taranmıştı. Hakan, Beşir ve Fatma vurulmuştu. Hacettepe Hastanesi’ne götürülürken Hakan’ı kaybetmiştik. Katilleri hala dolaşıyor.
Aynı gün bu olayı protesto için Kurtuluş ’a doğru yürüyüşe geçtik. Hacettepe Köprüsü altına mevzilenmiş polisler kitlenin üzerine yaylım ateşi açtılar. İnsanlar kendilerini yere attılar. Kurtuluş Lisesi’nin önünde insanlar üst üste yığılıp kaldı. Hani tarlaları sel basar ekinler üst üste eğilir, aynı o şekilde ölmeyi bekliyorduk.
Burhan Barın ve Eşari Oran ölmüşlerdi. En az, 50 kişi yaralanmıştı.
Daha sonra çok yaygınlaşacak olan katliamların provasıydı Kurtuluş saldırısı.”
Yunus Işın, Anılar, http://sbfder.org/


FEZA KÜRKÇÜOĞLU
fezakurkcuoglu@birgun.net


Geri Dön


Üye Girişi
Üye - Parola

Haberler
-12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında
-darbelere karşı eylül etkinlikleri başladı
-13 Haziran Ankara Buluşması
-PANEL : Seçimleri Okumak
-150. YILDA SBF<d>DER ETKİNLİKLERİ
Tüm Haberler

Yazarlar
Hasan Hüseyin Özkan
Murat Utkucu
Yunus Işın
Sinan Kasımoğlu
Kumru Başer
Osman Akınhay
Mehmet Ay
Fikret Yakar
İshak Kocabıyık
Handan Koç
Gülseren Karaçizmeli


SBFDER Web © 2008. Her Hakkı Saklıdır. Ana Sayfa |  Hakkımızda |  Fotoğraflar |  Yaşattıklarımız |  Yazılar
Sanat Galerisi |  SBF<d>DER |  Haberler |  Üyeler |  Linkler |  İletişim