Sevgili Hasan,

12 Mart darbesi yapıldıgında lise son sınıfta idim.Lise bitirme sınavlarına giriyorduk.Matematik sınavına girdigimiz gun Mahir ve Hüseyin Cevahir Maltepede kusatılmıs, catısma sonucu Hüseyin Cevahir Ölmüs,Mahir Cayan yaralı olarak yakalanmıstı.
Bizler Lise son sınıfta sosyalizme sempati duyan bir gurup yatılı ogrenci idik.Ogun cok uzulmustuk.

O sene (1971-72) universite sınavlarını kazanıp SBF ye kayıt yaptırdım.(Once puanlar yuksek oldugu icin 1 ay kadar Bursa Egitim Enstitüsünde ogrenim gordukten sonra puanlarım tutunca Siyasal’a kayıt yaptırdım.)

Okulda ilk tanıstıgım arkadaslar Ali Haydar Kaytan,Mehmet Uysal ,Kenan Utku idi.Bizi bir araya getiren, dünyaya aynı gözle bakmamızdı.Yani iyi bir insan olmak icin, aydın, demokrat, yurtsever, yani solcu ,sosyalist olmak gerekiyordu bize göre.

Henüz Turkıye ve dünyadaki solun degisik guruplarını düsüncelerini bilmiyorduk.

Bizim icin Deniz’ler,Mahir’ler bu ülkenin iyi insanlarıydılar,yigittiler,ve gencligin idolleriydiler.

Okulda kısa sürede bu sekilde düsünen  1.sınıf ögrencilerinin olusturdugu büyük bir gurup olusmustu.Durmadan okuyorduk,hem derslerdeki yardımcı kitapları hemde yasaklanmıs sol kitapları  elden ele dolastırıp okuyorduk.Biryandanda derslerde bu tavrımızı ifade eden cıkıslar yapıyorduk.Bazen bu tavrımızı abarttıgımız ve komik duruma düstügümüzde oluyordu.Bir gün Borclar Hukuku dersinde Safa Reisoglu,  konusma ve karsımızdakileri etkilemek icin davranıs ve konusma tarzını anlatıyordu.Sert ve fevri konusmaların karsımızdakileri ikna etmek yerine olumsuz etkileyecegini söylüyordu. ”Keko Nihat” isimli Arkadas(Gecen yıl vefat etmis) söz istedi ve bazı seylerin sert söylenmesi gerektigini sert bir sesle bagırarak Safa hoca’ya iletti.Safa hoca cok sakin bir sekilde”Seni anlıyorum evladım”dedi.Nihat sasırdı cünkü Hocanın kendisi ile tartısmayı sürdürecegini düsünmüstü.Kısa bir sessizlikten sonra sınıftaki herkes kahkahalarla gulmeye basladı.Hoca da gulmekten derse ara vermek zorunda kaldı.

Siyasal Yurdu Kapalı idi.Eski solcu,devrimci ogrencilerin büyük bir bölümü okula gelemiyorlardı,birkısmı cezaevinde bir kısmı aranıyordu.

O yıl  1.sınıf ogrencileri Siyasalın antifasist gelenegini sürdürme yolunda cok iyi bir sınav verdiler. 3 kez boykot yapıldı oyıl.

MUMTAZ  SOYSAL BOYKOTU

Biz okula basladıgımızda  Mümtaz Soysal Mamak cezaevinde idi.Anayasaya Giris isimli ders kitabında “Komünizm propagandası “ yaptıgı iddiasıyla  TCK nın 141.md.den yargılanıyordu.Bizler bu yargılamayı fasizmin en acık uygulamalarından biri olarak goruyorduk.Anayasaya Giris kitabı yasak olmasına ragmen hepimiz tarafından okunmustu.Anayasaya Girisi okumak Devrimci olmanın ön kosulu gibi olmustu.Ve Sıkıyonetim Mahkemesi Mümtaz Hoca’yı 6 yıl 8 ay hapis cezasına carptırdı.Siyasal icin bir saldırı idi bu ceza ve 1.sınıf ögrencilerinin baslattıgı bir boykot ile bu cezalandırma protesto edildi.Okulun etrafı asker tarafından kusatılmısken Siyasallılar Boykot kararı aldılar ve uyguladılar.
Bu boykottan sonra asker ve polis okulda ögrenci avı baslattı.Eski ogrenciler hic okula gelemez oldular.Bu sırada Ögretim Üyelerinin bir kısmı cok iyi bir sınav vererek bircok arkadasımızın yakalanmasını önlediler. Hemde bizlerin böyle bir tavır beklemedigimiz bazı Ögretim Üyeleri bu konuda cok cesur ve demokrat bir tavır sergilediler.Ögrenci İsleri calısanları ve Sekreterde cok iyi bir sınav verdiler.

KIZILDERE BOYKOTU

30 Mart 1972 de  Mahir Cayan ve 10 arkadası Kızıldere’de katledildiler.Bu haber duyulunca Siyasal’ın 1.sınıf anfisinde toplanan ögrenciler bu olayı protesto etmek icin boykot kararı aldılar.Boykot kararı 1.sınıftan cıkan ögrenciler tarafından 2-3 ve 4.sınıflarada ilan edildi ve tüm Siyasal ogun ve ertesi gün boykot’a katıldı.Anfide bu olayı protesto etmek icin konusan  
Dogan Fırtına ve bircok Arkadasımız dısarıda okulu kusatmıs olan askerler ve polis tarafından gözaltına alındı.Dogan 2 yıl Ceza aldı,diger arkadaslar ise 3 ay kadar mamakta yattılar.
Sıkıyönetim kosullarında Siyasalın bu tavrı Kızıldere katliamına karsı Türkiye’deki enönemli belkide tek eylemdir.

DENİZ-YUSUF VE HÜSEYİN’İN İDAMI

Aynı yıl 6 Mayıs’ta Deniz Gezmis,Yusuf Aslan,Hüseyin İnan idam edildiler.Ogün Okula gelen ögrenciler hicbir karar alınmamıs olmasına ragmen derslere girmeyip boykot yaptılar.Takip eden günlerde Deniz,Yusuf ve Hüseyin’in, ölmeden önce idam sehpasında yaptıkları konusmalar kücük pullar seklinde  Ankara’nın hertarafına yapıstırıldı.

1971 -72 ogrenim yılı Siyasal’ın  Faşizme karsı direnisleriyle öne cıktıgı bir yıldır.
Bu ögretim yılında Siyasal tam bir siyaset labaratuvarı idi.İceride ders yapılırken dısarıda askerler okulu kusatma altında tutuyorlardı.Bir yandan siyaset dersi anlatılırken iceride dısarıda siyaset yasanıyordu.Hic Unutamadıgım bir anı, Muammer Aksoy Hoca Anayasa dersinde 1961 Anayasasını anlatıyordu.Bu Anayasnın demokratik ve Halktan yana hükümlerinin anlamını ve önemini vurgularken darbecilerin bu hükümleri neden yoketmek istedigini anlatıyor,aynı günlerde Meclis’te bu hükümler Anayasa’dan cıkarılıyordu.Ve Muammer Hoca dersta bunları anlatırken dısarıda okulu kusatmıs askerleri büyük anfiden seyrediyorduk.
1973-74 ogrenim yılında Siyasal Yurdu Kredi Yurtlar Kurumuna devredildi ve “Cumhuriyet Yurdu”olarak acıldı.Ancak bu isim resmi soylem dısında pek tutulmadı.Dostta düsmanda “Siyasal Yurdu” demeye devam etti.O sene yurt temsilcisi olarak Mevlüt Danacı arkadasımızı sectik.Ertesi yıl ise Ali Özdemir’i sectik.Mevlüt ve Ali Tüm yurtların baskanları tarafından Kredi Yurtlar Kurumu Yonetim Kuruluna secildiler ve görev yaptılar.

SBF DER

1974-75 ögrenim yılında Dernek yönetimini aldık.Bu konuyu Mehmet detaylıca yazmıs.Ben tekrar yazmıyacagım.

O yıl onemli olarak hatırladıgım 4 Aralıkta Okulda kutlanan Mülkiyenin Kurulus Yıldönümü torenleridir.Törende iki olay one cıktı.Birincisi ,Ögrenciler adına Dernek tarafın dan belirlenecek bir ogrencinin konusma yapmasını istiyorduk ve bu talebimizi Dekana(Sanırın Feyyaz Gölcüklü Dekandı) ilettik.Dekan talebimizi kabul etmedi ve kendi sectigi “Alev Atsüren”isimli ögrencinin ögrencileri temsilen konusacagını soyledi.Biz buna karsı tepkimizi torende ortaya koyma kararı olmısken,Alev arkadas bizimle görüsmek istedigini bildirdi.Dekanın yontemini benimsemedigini,eger biz istemezsek boyle bir konusma yapmayacagını,Dernegin kararının onemli oldugunu söyledi.Biz Alev arkadası fazla tanımıyorduk.Bu tavrı bizi cok sevindirdi,konusma yapmasının dogru olacagını ancak konusacagı konuyu birlikte hazırlarsak daha iyi olacagını soyledik.Kendisi hazırladıgı metni  gosterdi,cok güzel bir konusma idi,birkac ilave daha iyi olabilecegini belirttik. Alev Arkadas Antiemperyalist,Antifasist mesajlar iceren cokgüzel bir konusma yaptı.Salon alkıstan kırılıyordu,Dekan sok olmustu.

Sok olan biriside Dekan’ın Yıldonumu torenleri icin davet ettgi Basbakan Sadi Irmak idi.Bütün bu konusmaları dinlemis ,dinlerken renkten renge girmisti.Ancak esas sok dalgasını biraz sonra yasıyacaktı.O gün DilTarihteki olayları bahane eden polis ADYÖD (Ankara Demokratik Yüksek Ögrenim Dernegi) ni basmıs 225 arkadasımızı gozaltına almıs ve Dernegi mühürlemisti.Sadi Irmak bu olanların sıcagı sıcagına Siyasal’a gelmis ve konusma sırasını bekliyordu.Ve kürsüye cıkınca konusmaya baslarken salondan ADYÖD le,demaokrasi ve fasizmle ilgili sorular pespese gelmeye basladı.Konusmak icin yaptıgı tum hamleler bosa cıkıyordu.Giderek yukselen soru yagmuru altında Siyasalda, Basbakan demokrasi sınavından geciyordu.Daha fazla dayanamadan kürsüden indi ve Siyasalı terketti.Demokrasi sınavında kalmıstı.

1. BOYKOTU

1975 Boykotunda afis ve bildiri yayıncılıgında Aydın’ın engin tecrübesi ve ögretmenligi sayesinde gerek siyasaldan gerek diger okullardan pekcok yeni yayıncılar yetisti.O yıl yayınladıgımız 2 duvar gazetesi Ankaranın kosebaslarını süslemis ve sesisimizi duyurmustu.
1975 Boykotunda pekcok Arkadasımız gozaltına alındı.Mamak cezaevinde kaldılar ve Ankara dısına sürgüne gönderildiler.

Hakan Yurdakuler Arkadasımızda Mamakta kalmıs ve sürgün kararı (Sanırım Cankırıya)cıkmıstı. Hakan Milli Birlik Komitesi Üyesi Muzaffer Yurdakuler’in oglu idi.Haka gerek Mamak gerek sürgün konusunda, kendisine diger arkadaslardan ayrı bir uygulama yapılmaması ,böyle bir girisimde bulunulmamasını istedigini ailesine iletmisti.Cok sevdigimiz bir arkadastı.Ne yazıkki 6 Nisan 1976 da Fasistlerin Siyasal’a saldırısında vuruldu.
O gün Polis Okulun etrafını sarmıs iceri giren herkesi tepeden tırnaga aramıstı.Daha sonra polis ortadan kaybolmus ,okuldan dısarıya cıkan Arkadaslarımız fasistler tarafından taranmıstı.Hakan ve Fatma vurulmustu Hacettepe Hastanesine goturulurken Hakan’ı kaybetmistik.Katilleri hala dolasıyor.

Aynı gun bu olayı protesto icin Kurtulusa dogru yuruyuse gectik.Hacettepe koprusu altına mevzilenmis polisler kitlenin uzerine yaylım atesi actılar.İnsanlar kendini yere attılar.Kurtulus Lisesinin onunde insanlar üstüste yıgılıp kaldı.Hani tarlaları sel basar ekinler üstüste egilir,aynı o sekilde olmeyi bekliyorduk.

Burhan Barın ve Esari Oran ölmüslerdi orada ve en az 50 kisi yaralanmıstı.

Daha sonra cok yaygınlasacak olan katliamların  provasıydı Kurtulus saldırısı.Hicbir sorusturma yapılmadı polisler hakkında.

Esari, Gazi de ogrenci idi.Cok sevdigim bir arkadasımdı .Burhan ı cok tanımıyordum.Aynı gun yuregımize 3 kara saplı bıcak saplanmıstı.

Ve 1 Mayıs 1976 da bu kez İstanbul da Fındıkzadede sapladılar yuregimize bıcagı.Alifuat’ı kopardılar bizden.

Hepsi  iyi insanlardı,
Hepsi iyi cocuklar,
İnsanlar iyi olsun istiyorlardı,
Cocuklar iyi insan,
Hepsi iyi cocuklar olmuslardı zaten,
Hepsi teker teker ayrıldılar,
İyilikleriyle,
İnsanlıklarıyla,
Cocukluklarıyla.
Birer yara bıraktılar kalplerimize
Birer tomurcuktular,koparıldılar
Binlerce gül oldular,
Yasıyorlar hala.

Yunus Isın
18,3,2006