Giriş - İletişim


 
 
 
 
 



ALİME MİTAP


Buyut   Buyut
Buyut   Buyut

 



Bir İnsanlık Mirası, Allianoi

Allianoi, Bergama’nın 18 km kuzeydoğusunda, 1800 yıllık Roma çağı ılıcası. Hala kullanılabilir durumda 47 derece termomineralli -şifalı-suları var . Bu sıcaklık (47 derece), suyun doğrudan kullanımına olanak veriyor. Su, soğutularak özelliğini yitirmiyor. Bölgede Roma İmparatorluğu Dönemi'nde (İ.S. II. Yüzyıl) büyük bir bayındırlık faaliyeti yaşanmıştır. Ilıcanın yanı sıra, köprüler, caddeler, sokaklar ve geçiş yapısı, bu dönemde yapılmıştır.

Dünyanın ilk hidroterapi merkezlerinden olan ve 1800 yıldır çeşitli uygarlıklarca kullanılagelen Allianoi, gövde yapımı tamamlanan Yortanlı Barajı’nın suları altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Engel olmaya çalıştığımız bu durum gerçekleştiği taktirde Allianoi, 31 m. derinliğinde sulara gömülecek. Allianoi'yi kurtarma kazı çalışmaları, 1998'de başladı; Ahmet Yaraş başkanlığındaki kazı ekibince özveriyle sürdürüldü. 2006'da kazı izni verildi ancak 'kazı için gerekli olan ödenek' verilmedi (!) .

Allianoi Girişim Grubu’nca açılan kampanyada gönüllülerin 50’şer TL katkılarıyla kayda değer bir para toplandı ve kazı yapılabildi.

2007 ve 2008'de ise kazı izni de verilmedi… Bu durum 2009’da da değişmedi.

Gövde yapımı 2005 sonunda bitirilmiş olan Baraj’da, çabalarımız sonucu su tutulamadı. Mücadele edilmeseydi Allianoi çoktan sular altında kalmış olacaktı.

Allianoi Girişim Grubu, çeşitli meslek gruplarından duyarlı yurttaşlar; Mimarlar Odası, Çevre Müh. Odası, Şehir Plancıları Odası, İzmir Turist Rehberleri Odası, Tarih Vakfı, Arkeologlar Derneği gibi kuruluşların katılımıyla 2004 yılında kuruldu. Bir yıllık süreyi kapsayan “Dönem Sözcülüğü” oluşturuldu. Yıldan yıla değişen sözcülüğü, sırasıyla Arif Ali Cangı, Oya Otyıldız, Hilal Küey ve Alime Mitap yürüttüler. İstisnai durumlar dışında her ayın son cuma günleri toplantılar yapılmakta. Bu toplantılara katılım herkese açıktır.

Allianoi’yi yok edilmekten kurtarabilmek için 10 ayrı dava açtık. Bu davaların bir kısmından olumlu sonuç aldık. Ancak yönetimin hukuk tanımaz tavırlara eğilimi nedeniyle, 12.02.2008’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduk . AHİM, (açmış olduğumuz davaların hala devam etmesine rağmen) başvurumuzu kabul etti.

2001’de Koruma Kurulu’nca 1. Derece Sit ilan edilen Allianoi’de, baraj yapımının derhal durdurulması ve projenin tekrar ele alınması gerekirdi. Fakat tam tersine (baraj inşası) hızla ve durmaksızın devam etti. 2005’te gövde yapımı tamamlandı.

Bu nedenle Yortanlı Barajı’na ‘Yasadışı Baraj’ diyoruz.

Yasadışı Baraj inşası için toplam 11.792.160,56 TL harcandı. Yıllara göre dağılıma bakılırsa: 2001 yılında 498.321,95 TL., 2002’de 657.065,89 TL., 2004’de 1.717.992,38 TL. , 2005’de ise 8.918.780,34 TL.

Bu yasa tanımaz tutum, bu pervasızlık, “Ben yaptım, oldu” anlayışının “güzel” bir örneği değil midir!..

Kültür Bakanlığı İzmir 2 Nolu Koruma Kurulu, 10. 10. 2007 tarihinde, Allianoi Sağlık Yurdu’nun kaplıca odalarının “mille kapatılarak ve bir duvar örülerek Yortanlı Barajı sularına bırakılmasına” karar vermişti. Koruma Kurulu’nun Allianoi’yi “mille kaplama ve duvarla koruma kararı” nın uygun olmadığı, bir Bilirkişi Raporu ile ortaya konuldu; ayrıca, Danıştay 6. Dairesi’nin 717 Sayılı İlke Kararı’nın 2. ve 3. Maddelerini(26.11.2008’de) iptal etmesi üzerine, bu kararın yasal dayanağı da ortadan kalktı.

Ancak Kültür Ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu, yeni bir ilke kararı çıkardı. Üstelik bu kez DSİ’nin yerini “Yatırımcı Kuruluş” aldı. 749 Sayılı bu yeni İlke Kararı’na göre, Allianoi, Hasankeyf vb. gibi kültür ve tabiat varlıklarımızın baraj suları altında kalıp kalmayacağına, yatırımcı kuruluşun da dahil olacağı bir komisyon karar verecek (!) …

Neyse ki geçtiğimiz günlerde sevindirici bir gelişme oldu. Allianoi’nin mille örtülmesini ve ardından baraj sularına gömülmesini öngören 10.10.2007 tarihli Koruma Kurulu Kararı hakkında Danıştay, davalı Kültür Ve Turizm Bakanlığı’nın savunmasını almaya bile gerek duymaksızın Yürütmeyi Durdurma Kararı verdi.

Bütün bu süreçlerde, DSİ, baraj inşaatı sırasında Allianoi’ye gereken özeni göstermemiş; tam tersine zarar vermiştir. Koruma Kurulu’nun aldığı karara göre, antik kalıntılara zarar verilmemesi için Allianoi’de asla iş makinesi kullanılmaması gerekiyordu. Oysa, iş makinesi kullanılarak Allianoi’ye zarar verilmis olduğu Mahkeme Heyeti’nce saptanmıştır.

Allianoi'deki hasarla ilgili olarak, başvurumuz üzerine, Mahkeme Heyeti'yle birlikte 10.09.2008’de yapılmış olan Delil Tespiti sonucunda hazırlanan (Bir şema çizimiyle de hasarın gösterildiği) jeolojik Bilirkişi Raporu’nda, “Yapılan kazı sonucunda, dere yatağının derinleştirilmesi, basınç azalmasından dolayı suyun tamamının dere yatağına doğru hareket etmesine neden olmuştur. Bu durum Kaplıca içindeki kaynağın kurumasına neden olmuştur.” denilmekteydi. Ve Rapor’da yer alan şu çarpıcı ifadeler, hafızalarımıza adeta kazınmıştır: “ Yapılan kazı Paşa ılıcasındaki hidrojeolojik yapıyı etkilemiş ve zaten çok hassas olan dengeyi bozmuştur…”

Bilirkişi Raporu göstermektedir ki, Allianoi’de Koruma Kurulu kararlarına dahi uyulmadan, kepçe ile antik ılıcanın özelliğinin kaybolması için fiziki müdahalede bulunulmuştur. Bu bir suçtur…

Allianoi ile ilgili TBMM’nde çok sayıda soru ve araştırma önergesi verildi. Bunlar basınla paylaşıldı. Son 6 yılda Allianoi Girişim Grubu ve Allianoi gönüllülerince en az 45.000 imza toplandı. Çocuklara mektup yazdık. Su Perisi (Nymphe)’nin yurdu Allianoi’nin sular altında kalmaması için, (mektubumuzu okuyan) 2000 çocuk imza verdi.

Geçmişe ilişkin pek çok bilgi, doğa’nın binlerce yıl özenle saklayıp koruduğu Allianoi gibi antik kentlerde gizlidir. Tarihi ve kültürel değere sahip olan böylesi buluntuların yok edilmesi, çok önemli bilgi kaynaklarının yok edilmesi demektir. Geçmişini bilmeyen toplumların geleceği yapma konusunda ne derece başarılı olabilecekleri açıktır.

50 yıllık ömrü olan bir baraj için binlerce yıllık tarihi değerimizi gözden çıkaramayız. Macaristan’da, Hindistan’da Yortanlı benzeri baraj yapımları iptal edildi.

Kamuoyunun muhalefeti bunu sağladı. Biz de Anadolu tarihinin mirasçıları olarak bu barajları reddediyoruz. İnsanlık mirası olan Allianoi’nin, bir barajın suları altında bırakılmasının utancını taşımak istemiyoruz .

Allianoi bir kimlik. Bizim geçmişimiz. Çocuklarımıza bırakacağımız çok güzel bir miras. Tarihi ılıcası, Roma Köprüsü ve diğer taşınamaz varlıklarıyla, yerinde korunması ve sergilenmesi gereken bir kültür varlığımız. Bu tarihte, bu coğrafyada yaşayan insanlar olarak Allianoi’u korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak bizim tarihsel görevimizdir.

5 yıldır kazılara izin verilmiyor. Henüz %20’si ortaya çıkarılabilmiş olan Allianoi’de kazıların tekrar başlatılması; bir çok önemli heykel, sikkeler ve tıbbi aletlerin çıkarılmış olduğu bu tarihi eserin hala toprak altında bulunan %80’inin de kazılması ve bilime ışık tutabilecek bilgi ve bulguların ortaya çıkarılması gerekir.

Dünyanın ilk suyla tedavi merkezlerinden olan ve bugün de kullanılabilir durumdaki Allianoi’nin baraj suları altında bırakılması, bir tarih ve doğa cinayeti olacaktır.

Bu konuda mücadelemiz meşru zeminde, hukuksal düzlemde devam edecektir.

Kamuoyunun duyarlılığı ve desteğinden güç alarak yolumuzda yürümeye devam edecek;

ALLIANOI’NİN YOK EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ.


27.07.2009
Alime Mitap
Allianoi Girişim Grubu
Dönem Sözcüsü



Geri Dön


Üye Girişi
Üye - Parola

Haberler
-12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında
-darbelere karşı eylül etkinlikleri başladı
-13 Haziran Ankara Buluşması
-PANEL : Seçimleri Okumak
-150. YILDA SBF<d>DER ETKİNLİKLERİ
Tüm Haberler

Yazarlar
Hasan Hüseyin Özkan
Murat Utkucu
Yunus Işın
Sinan Kasımoğlu
Kumru Başer
Osman Akınhay
Mehmet Ay
Fikret Yakar
İshak Kocabıyık
Handan Koç
Gülseren Karaçizmeli


SBFDER Web © 2008. Her Hakkı Saklıdır. Ana Sayfa |  Hakkımızda |  Fotoğraflar |  Yaşattıklarımız |  Yazılar
Sanat Galerisi |  SBF<d>DER |  Haberler |  Üyeler |  Linkler |  İletişim